16 Ekim 2014 Perşembe

THY Habom İle Atakta

Günümüz dünyasında bir şirketin ya da devletin devamlılığını koruyabilmesi için sürekli olarak bir büyüme ve gelişme içerisinde olması gerekmektedir. Özellikle sayısal veriler herhangi bir gerilemeyi işaret ettiği anda tüm düzenin tepe taklak olacağı unutulmamalıdır. Bu konuda ülkemizdeki en başarılı firmalardan birisi olan Türk Hava Yollar, sürekli büyümeyi sağlayabilmek için çok güzel bir marka eğitimi almış gibi duruyor. Özellikle son yıllardaki yatırımları ve reklam projeleri ile tüm dünyada adını duyurmayı ve rüştünü ispatlamayı başardı. Sadece marka eğitimi değil, bunun yanında iyi bir de pazarlama iletişimi eğitimi almış olan şirket, sadece taşımacılık alanında büyüyemeyeceğinin farkına varmış olmalı ki, farklı bir alan olan uçak bakım ve onarım alanına da el atmış bulunmakta.



Türk hava yolları yıllardır Atatürk Hava Limanında bulunan ve kendi uçaklarına ancak yeten bakım tesisi yerine HABOM’u açtığından beri rakiplerine pazarlama iletişimi eğitimi verir hale geldi. Halen tam kapasite ile çalışmıyor olmasına rağmen tesis tüm dünyadan pek çok hava yolu şirketinin ilgisini çekmiş durumda. Üstün bir teknoloji ve teknik işçilik ile hizmet veren bu tesiste, her tipte uçağın bakımı ve onarımı rahatlıkla yapılabiliyor. Özellikle uçak tamiri alanından yılda 1,5 milyar dolar kazanmayı öngören Türk Hava Yolları markası başarısını katlayarak sürdürecek gibi duruyor. Böylesine büyük bir marka başarısı, ülkemizdeki tüm markalar için iyi bir marka eğitimi olacaktır. Ülkemizdeki firmaların ve işletmelerin halen Türk Hava Yollarından öğreneceği pek çok şey bulunuyor.

9 Eylül 2014 Salı

Torpido Kaplamasında Bir Numara


Araç torpido kaplama yaptırmak isteyen herkese önerebileceğim bir e-ticaret sitesi olan arabamaraba.com, araç kaplama işlemlerini güven içinde gerçekleştirmenizi sağlar. Ayrıca araba aksesuarları ve oto bakım ürünleri ile de ihtiyaçlarınızı tek elden karşılamanıza imkan tanır. Hal böyle olunca bana da bu güzel e-ticaret sitesini size tavsiye etmek düştü. Umarım siz de benim gibi beğenirsiniz.

26 Ağustos 2014 Salı

Sertifika Eğitimlerinde IBS Farkı


Marka yönetimi ve marka iletişimi konularında hızlandırılmış bir marka eğitimi almaya ne dersiniz? Eğer cevabınız evet ise, sizleri İBS Türkiye'nin marka eğitimi sertifika programına davet ediyorum! Çünkü pazarlama alanında profesyonelleşmek isteyenlerin ve marka alanında kariyer yapmak isteyenlerin tercihi olan bu eğitim programı, hem profesyonellere hem de girişimci adaylarına hitap etmektedir. Mesleki yeterliliğini artırmak ve bir sertifika ile belgelendirmek isteyen herkesin ideali olan marka eğitimi sayesinde siz de gelecekte kendi markanızı oluşturabilir, ya da görev aldığınız organizasyonda kariyer basamaklarını tırmanmayı garantileyebilirsiniz.

Pazarlama sektörüne, artık satın alma alışkanlıkları dahi değişen tüketiciye, yeni nesil pazarlama stratejilerinin unsurlarına ve bunların birbirleriyle olan ilişkilerine stratejik bakabilme yetisinin kazanılmasını sağlayan pazarlama iletişimi eğitimi, pazarlama konusunda sizi daha donanımlı bir hale getirerek IBS farkını sonuna kadar yaşamanızı sağlayacaktır. 4 hafta boyunca hem akademik, hem de role-play yöntemine dayalı uygulama eğitimleri ile kariyer hedeflerinize daha rahat bir şekilde ulaşabilirsiniz. Özellikle pazarlama ile marka yönetimi ilişkisinin farkında olanlar için ideal olan bu eğitim sayesinde sizde mesleki açıdan kendinizi geliştirebilirsiniz, ya da sil baştan bir sektöre adım atmanızı sağlayacak eğitimi alabilirsiniz.

İşe giriş süreçlerinde artık sadece 'üniversite mezunu olma' şartını aramayan iş verenler, mesleki yeterliliklerin tanımlanması açısından sertifika sahibi olan adaylara daha fazla özen göstermektedir. Bu nedenle size IBS Türkiye'nin internet sitesini ziyaret etmenizi ve sertifika eğitimlerini daha detaylı olarak araştırmanızı tavsiye ediyorum.

7 Temmuz 2014 Pazartesi

Yeni Dünya Düzeninin Gerçek Kralı: İçerik!

Dünya küresel bir köy haline geldiğinden beri, her sektörde farklılık gösteren bazı değişimler ortaya çıktı. Bu değişimler önceleri yeni düzene ayak uydurmak olarak nitelendirilse de, mevcut şartlar bunu bir zorunluluk haline getirdi. 2000’li yılların başında; Amerika’da Los Angeles, New York, Boston ve California gibi merkezlerde yapılan bir araştırmada, birçok şirkete ve ajansa reklam sektörünün geleceği sorulmuş. Dönemin şartlarında bu soruyu cevaplandıran ve sektörde aktif olarak yer alan yetkili kişiler, verdiği cevaplarla gelecek beklentilerini açıklamışlar. Aradan on yıllık bir süre geçtikten sonra, aynı yetkili kişilere geçmişte verdikleri cevaplar iletildiğinde hepsi büyük bir şaşkınlık geçirmiş. Çünkü öngörüleri ile günümüz şartları arasında neredeyse hiçbir benzerlik olmadığı ortaya çıkmış. Elbette bu durumun öncelikli sebepleri; yakın zamanda hayatımıza giren akıllı telefonlar, internet kullanımının mobilleşmesi, sosyal medya ve küresel iletişim platformlarındaki gelişmeler olarak sıralanabilir. Ancak bir konu var ki, tüm bu değişimi tek bir kelimede özetleyebiliyor: Kapitalizm!


Kapital dünya düzeninde hızlı bir tüketim içinde olan toplumlar, öyle bir sistem içinde devinim yaşıyor ki; sistem işleyen çarkın herhangi bir dişlisi olmayı kabul etmeyen bireyleri, toplumları, şirketleri, markaları ve hatta doğayı bir anda hiçe sayabiliyor. Bu gerçekten korkunç bir gerçek… Hayatta kalmak isteyen birey, ayakta kalmak isteyen toplum, bu düzene bir şekilde ayak uydurmak durumunda kalıyor. İş dünyasında da bu durum fazlasıyla ciddiye alınıyor. Çünkü ekonomik açıdan düzenin bir parçası olamadan, kazanç elde etmek de mümkün olmuyor.
Reklam sektörü bu değişimi en sert hisseden alanlardan biri. Özellikle sosyal medyanın ve akıllı telefonun hayatlarımızda yer etmesiyle, hedef kitleye ulaşmak için kullanılan yeni kanallar ortaya çıkmış oldu. Bu kanalları ilk kullananlar bir çizgi belirlemiş oldu. Öncülük ettikleri sistemde, başarılı oldular. Uyum sağlamakta güçlük çekenler ise piyasadan silinirken, yerlerini yeni dünyanın amacını ve gerekliliklerini anlayan yenilikçilere bıraktılar. Ancak algı yönetiminin olduğu her alanda, sistemin ve çarkın dönmesini sağlayan asıl ve tek bir kaynak, tek bir kral vardı: İçerik!

İçerik, yani content, her sektörde hedefi tayin eden ve o hedefe ulaşmayı sağlayan ana çıkış noktasını belirler. Bu sebeple, günümüz dünyasında varoluş üzerine bir çıkarımda bulunacak olursak, öncelik içeriğe verilmelidir. Çünkü kaliteli bir içeriğin olmadığı yerde; pazarlama, kalite, satış tekniği, imaj, kimlik, marka, hedef kitle ve başarı gibi kriterlerden söz etmek imkansız olacaktır. Bu anlamda Türkiye’deki içerik sağlayıcı ajans ve şirketlere baktığımız zaman aslında büyük bir açık olduğunu fark ediyoruz. Çünkü dijital ajanslar, konvansiyonel reklam ajansları ve 360 derece kapsamlı hizmet veren reklam ajansları her işi yapabileceğini, içeriği de kreatif anlamda rahatlıkla üretebileceklerini iddia ediyorlar. Bu da sektörde büyük bir açığın ortaya çıkmasına sebep oluyor. Uzmanlaşma, reklam sektörünün en büyük sorunlarından. Bu anlamda içerik ajansı olarak hizmet veren FEVREKA benzeri ajansların ön planda tutulması ve desteklenmesi, ajansların uzmanlık alanlarına göre hizmet vermesi önerilebilir. Aksi halde yeni dünya düzenine ayak uydurmakta zorluk çeken sektörde kalitesiz işlerin sayısı her geçen gün artacaktır.

Moda In Moda'da Toptan Giyim Fırsatları Başladı


Online alışveriş siteleri arasında kendi tarzını oluşturarak fark edilir bir çizgide satış hayatına devam eden Moda In Moda, şık ürünlerin hesaplı fiyatlarla satıldığı bir mecra olmaya devam ediyor. Toptan giyim mağazasını açarak başka hiçbir yerde bulamayacağınız tasarım ürünlerine sahip olmanızı sağlayan modainmoda.com, sizi de fırsatlarla dolu dünyasına davet ediyor!

Online Giyim Alanında ''Toptan'' Fırsatlar Devri

Sadece Moda In Moda'nın e-ticaret sitesinde bulabileceğiniz ürünleri kendi mağazanızda satmak ister miydiniz? Eğer cevabınız evet ise sizi modainmoda.com'un online alışveriş sitesine davet ediyoruz! Çünkü Moda In Moda'da minimum 1000 TL. ve üzeri yapılan toptan alışverişlerde en az perakende ürün fiyatı kadar cazip tekliflerle karşılaşacaksınız. 

Türkiye'nin tüm bölgelerine kargo ile ulaşabilen Moda In Moda, tüm hanımların marka sevgisine kulak vererek açtığı toptan giyim mağazasında birbirinden kaliteli ve trend ürünlerini sizlerin beğenisine sunuyor. Online alışveriş sitelerinin avantajlarından faydalanmanız için kaçırılmaması gereken bir fırsat yaratan Moda In Moda, şık olan ve hep şık kalmak isteyen hanımların tercihi olmaya devam ediyor.

1 Temmuz 2014 Salı


Dünyanın nasıl bir küresel köy olduğunun farkında mısınız? Özellikle de son 10 yılda gelişen teknolojiler ve kullandığımız sosyal ağlarla birlikte. Herkesin her an her yerde gözü, kulağı, sesi olabilir durumda. Bunun beraberinde getirdiği farkındalık ve sürekli bir bilinç halinde olmak aslında insanları yoran bir durum. Buna rağmen özellikle sosyal paylaşım platformlarında ilginç bir şekilde vazgeçilmez bir alt yapı oluşturuldu. Her yaştan insan neredeyse bağımlı hale geldi. Böyle bir ortamda tüketim hızı da elbette arttı.

Şirketlerin kuruluş temellerinde, belirli hedefler ve ideolojik tutumlar vardır. Her şirketin kendine özgü bir yapısı ve kuralları vardır. Bu çerçevede değerlendirdiğimizde, dünyanın küresel bir köy haline gelmesi bir çok defa bizi tüketime hazır hale getiriyor. Bunun farklı kademeleri ve aşama sınıfları var. Böyle bir dünyada hem iş hayatınızda hem de özel hayatınızda bu hızlı değişimlere ayak uydurmak zorundasınız. Öncelikle konumuzdan devam etmek gerekirse, sosyal ve sanal platformların üzerimizdeki etkisinden bahsedebiliriz. Hayatın yoğun temposunda alışveriş yapmaya fırsatı olmayan ve çoğu zaman internet üzerinden sipariş yoluyla istediği ürüne kavuşan bir nesil haline geldik. Her şeyi ayağımıza kadar gelmesi önemli elbette. Bu bakımdan e-ticaret eğitimi almak gerçekten önemli bir gereklilik haline geldi diyebiliriz. Klasik bir pazarlama eğitimi dışında, e-ticaret eğitimi de yaşadığımız bu çağda çok önemli bir hal aldı. Fırsatları değerlendirmek adına kendimizi geliştirmek gerçekten önemli...
 

13 Mart 2014 Perşembe

E-ticaret Eğitimi İle Kendi İşime Başladım

Uzun yıllardır büyük bir şirketin pazarlama departmanında yöneticilik görevini yürütüyorum. Ancak kendi işimi kurmam gerektiği hissine kapıldım. Sektöre yakın birisi olduğum için e-ticaret işini girecektim. Online bir alışveriş şirketi kurmak istiyordum. Bunun içinde eğitimin gerekliliğine sonuna kadar inanan birisi olarak öncelikle bu işin eğitimini almaya karar verdim. E-ticaret eğitimi almak için kurumları araştırdığımda daha önce şirketçe pazarlama eğitimi almış olduğumuz İstanbul Business School ile karşılaştım. Bu kurumun verdiği pazarlama eğitimi çok yararlı olmuştu ve gerçekten işlerinde ne kadar iyi olduklarını bize kanıtlamışlardı.
 pazarlama eğitimi

Bende pazarlama eğitimi örneğinden yola çıkarak, gönül rahatlığıyla e-ticaret eğitimi için İstanbul Business School’a kayıt oldum. Burada e-ticaret hakkında en azından temel bir bilgi birikim elde etmeyi düşünüyordum ki şirketimi faaliyete geçirdiğim zaman az çok teknik bir bilgim olsun. Ancak burada aldığım eğitim öyle kaliteli çıktı ki umduğumdan çok daha fazlasıyla bitirdim kursu. Benim e-ticaret eğitiminden beklediğim temel bir bilgiyken, ben burada bir e-ticaret sitesini çok rahat yönetebilecek düzeyde bir eğitim aldım.
 e-ticaret eğitimi
İstanbul Business School bünyesinde verilen bu eğitim aynı pazarlama eğitimi gibi çok başarılı geçti. Eminim ki diğer katılımcılarda çok beğenmişlerdir. Çünkü her hafta herkes eğitime daha büyük bir istekle katılıyordu ve eğitimi aldığım insanlar ise sektörün en önde gelen, bu işin uzmanı olan kişilerdi. O yüzden içim çok rahat ve bu konuda fazlasıyla bilgilendiğimi düşünüyorum.

12 Mart 2014 Çarşamba

E-Ticaret ve Dünya Düzeni


Nasıl bir dünya tarihinden geliyoruz ve tam olarak neresindeyiz? Bu zamana kadar geliştirdiğimiz sosyal yapıların temeli sadece ekonomiye mi dayanmaktadır? Kimileri tüm yapıların ekonomik bazlı olduğunu savunmaktadır. Bu bakış açısından yola çıkarak küçük bir tarihsel gelişimi okuyabilir miyiz?

Sanayi Devrimi ile değişim gösteren insanlık tarihini her zaman sosyal etkiler üzerinden görmeye alıştık. Toplumlar değişti dedik. İnsanlar eskisi gibi değil dedik ve analiz ederek anlamaya yöneldik. Belki de ekonomik alışkanlıklarımızı çözümleyerek diğer pek çok kavramı da anlamak mümkündür. Geleneksel toplumların toplumsal yaşam algısını oluşturan en önemli etken tarıma dayalı ekonomik yapılanmadır. Toprak, ekonominin en önemli sermayesiyken tüm toplumsal yapı da onun üzerinden gelişmiştir. Hukuk, toprak üzerinden gelişmiş ve şimdi içinde bulunduğumuz eğitim sistemine ihtiyaç duyulmamaktadır. Zaman içerisinde ekonomin şekil değiştirmesiyle toprak işçileri madem ocaklarına taşınmış ve makine ile karşı karşıya gelmiştir. Özellikle 1800'lü yıllara baktığımızda dünyanın her yerinde dengeler bozulmuş ve şu an yaşadığımız sistemin oluşumu başlamıştır. Ekonomi artık sanayileşmiştir!

Köylerden kente göç başlamış, kentleşme yaşanmış, makine karşısında çalışabilecek kalifiyeli işçilere gereksinim duyulduğu için eğitim sistemi oluşmuş, hukuk kurallarını oluşturmuş ve tüm bunlarla şekillenen sanat anlayışı da ortaya çıkmıştır. Tam da bu noktadan yaklaştığımızda devrim niteliği taşıyan sanal gelişmeler de insanlık tarihinin en önemli buluşları arasında yer almıştır.

1950'li yıllarda askeri iletişim ve savunma amaçlı olarak kullanılmaya başlayan bilgisayarlar arası iletişim sistemi, 1980'li yıllarda ağlar arası iletişim manasına gelen internetin oluşmasına olanak sunmuştur. Gelişen bilgisayar teknolojisi ile birlikte internet de sadece ABD'nin savaş ve savunma stratejilerinden sıyrılarak dünya üzerinde insanların dosya paylaşmasına evrilmiştir. Ekonomi, kendine yeni bir alan daha bulmuştur. Tam da devletlerin ekonomik anlamda küreselleşmeye başladığı ve ticaretin sınırları aştığı bu noktada elektronik ticaret, yani e-ticaret de kendini göstermiştir.

E- ticaret ve sınırsız ticaretin gücü birleştiğinde ise ortaya şimdi kurduğumuz karmaşık dünya düzeni ortaya çıkmıştır. Fabrikalarda üretilen ürünler, artık sadece sınırlar arası tüketime değil uluslar arası ilişkilerle tüketicilere sunulmuştur. Dünyada yaşayan herkes tüketici konumunu almıştır. Bununla birlikte küçük üreticiler için de e-ticaret faydalı bir pazar haline gelmiştir. İnternet üzerinden kurulan şirketlerin temel taşlarını mal ve hizmet üretimi, reklam, satış, sigorta ve lojistik oluşturmaktadır. İnternetin yaygınlaşması ve ticari olarak kullanılmasıyla birlikte önemli olan ödeme şekli de çözüm bulmuştur. Güvenli bir şekilde ödeme imkanını da sahip olduğumuz pek çok aracı site sayesinden yaşadığınız yer neresi olursa olsun dünyanın her yerinden sipariş vererek size ulaşmasını bekleyebilirsiniz.


Toplumların davranış özellikleri değişen ekonomik süreçlerle bu kadar birlikte yürürken e-ticaret ile de tüketici davranışları önem kazanmaktadır. Artık pazar tüm dünya haline gelmiştir.

5 Mart 2014 Çarşamba

Online Alışveriş

E-ticaret siteleri gittikçe önemini arttırmaya başladı.İnternet ile ilk tanıştığımız dönemden beri bir şekilde varlığını sürdüren e-ticaret sitelerine bir kaç yıl öncesine kadar güvenen ve alışveriş yapan insan bulmak oldukça zordu. E-ticaret siteleri çoğu insan için güvenilmez ve karmaşıktı. Fakat son yıllarda e-ticaret siteleri oldukça popülerleşti. Pek çok yeni güvenlik sistemi geliştirildi. Örneğin 3D sucurity güvenlik sistemi sayesinde banka kartınıza kayıtlı olan telefon numaranıza e - ticaret sitesi tarafından bir güvenlik şifresi gönderiliyor ve siz bu şifreyi site içerisine tekrardan giriyorsunuz bu sayede sistem işleminizi onaylıyor ve ücret hesabınızdan kesiliyor. Bu güvenlik sistemi ile siz de e - ticaret sitelerine güvenebilir ve alışverişlerinizi yapabilirsiniz. İnsanlar artık e - ticaret sitelerinde her türlü alışverişlerini yapıyorlar. Yemek, giyim, banka işlemleri gibi her türlü işleminizi buradan gerçekleştirebilirsiniz. Herkesi online alışveriş yapmaya davet ediyorum.


E-ticaret Ve Alışveriş

E-ticaret nedir? Kime ne gibi faydası vardır?


E-ticaret internetin yaygınlaşması ile ortaya çıkmıştır. Artık ticaretin internetin üzerinden yapılması anlamına geliyor. Firmaların müşterilerine 7/24 ulaşımını sağlayan, alışveriş sürecini hızlandıran, mekan sıkıntısı olmaksızın bütün ürünleri gösterilebildiği, kıyaslama imkanı veren ve firma giderlerinin daha düşük olması sebebiyle müşterilere daha ucuza ürün verebilmesi sebebiyle e-ticaret günümüzde iyice yaygınlaşmıştır.

Dezavantajlarını saymak da gerekiyor. Satıcı ile yüz yüze görüşme imkanı olmaz, ürünü deneme şansımız bulunmaz. Kargo sürecini beklemek ve kötü amaçlı korsanların bilgilerinizi ele geçirme ihtimali de bulunmaktadır. Bu sebeple pek çok kullanıcı da internet alışverişinden biraz korkmaktadır.

Ben de e-ticarete dair bildiklerimi yazmaya karar verdim. Deneyimlerimi, duyduklarımı paylaşarak sizlere biraz olsun bilgi vermeye çalışacağım. İlerleyen yazılarımda görüşmek üzere.